Tasarım İş Görüşmesi ve Mülakat Teknikleri

Eğer bir iş yeri tarafından iş görüşmesi ya da mülakat için çağırıldıysanız bu sizin işlerinizi sevmişler demektir, bir sonraki adım onlara kendinizi sevdirmek olacaktır.

Kendinizi şirkete sevdirmenin en iyi yolu hazırlıkla olarak gitmeniz olacaktır. Bugün sizlerle tasarım işlerinde en çok karşılaşılan 8 mülakat sorusundan ve nasıl cevap vermeniz gerektiğinden konuşacağız.

1- Şimdiye kadarki özgeçmişinizden ve deneyimlerinizden bahseder misiniz? (Şimdiye kadar neler yaptın, hani elle tutulur bir başarın var mı?)

İş görüşmesinin başlangıcında sorulabilecek olan bu soru aslında bir avantajdır. Daha pozisyon ve şirketle ilgili konuşmadan evvel sizin kendi özelliklerinizi sıralayabileceğiniz ve konuşmaya 1-0 önde başlayabileceğiniz bir fırsat. Bu aşamada kendinizden emin konuşmanız ve rahat görünmeniz önemli ama işi abartıp, çok bilmişlik taslamadan ve laubali görünmeden konuşmalısınız. Şimdiye kadarki deneyimlerinizi mutlaka hızlıca sıralayın çalıştığınız sektörler, tasarımsal olarak yaptığınız çeşitli işler (grafik tasarımcısınız ama belki web tasarım da yaptınız, ya da paket tasarım vb.) Kendinizi şöyleyim böyleyim diye anlatmamaya özen gösterin, mesela iş yerinde sorun çözücü bir kişiyim demek yerine; bunu ufak bir örnek ile eski deneyimlerinizden yola çıkarak anlatmak ve sizin sorun çözücü olduğunuzun çıkarımını karşıya bırakmanız çok akıllıca bir hareket olacaktır. Şunu unutmayın ki karşınızdaki insanlar sizile iş yapacaklar ve karşılıklı olarak birbirinize ne verebilirsiniz, çalışması kolay biri misiniz aslında ölçmek istedikleri ana konu bunlar.

2- Neden bizim şirketimizde çalışmak istiyorsun? (Bizim hakkımızda ne biliyorsun?)

Bunu sorduklarında öğrenmek istedikleri sizin şirket hakkındaki görüşünüz ve nelerin hoşunuza gittiğidir. Burada sorulan kesinlikle pozisyon değil bu kısımda pozisyon ile ilgili bir yorum yapmamaya özen gösterin. Şirket hakkında mutlaka iş görüşmesine gitmeden evvel bir araştırma yapın. Yine burada karşı taraf sizden hazılıklı gelmiş olmanızı bekler ve yaptıkları iş ile ilgili bir fikriniz var mı anlamaya çalışır ve akıllıca bir cevap bekler. Örneğin şirketinizin yaptığı şu işler bana çok yakın geldi ve ben de bu resimde kendimi görmek istedim gibi bu resimde kendinizi nasıl görmek istediğinizi soracaklar illa ki bunu da yeneceklerinizi gösterebileceğiniz bir fırsata dönüştürmelisiniz. Görüşmeye gitmeden evvel şirket websitesinde yapacağınız 5 dakikalık bir surf size mutlaka bir fikir verecektir. Şunu unutmayın ki hem dürüst davranmalı hem de şirketi beğeninizi çok abartmamalısınız.

3- Neden bu pozisyonda yer almak istiyorsunuz?

Bir öncekine benzer bir soru gibi görünse de bu soru daha çok pozisyonun kendisi ve bu pozisyonda yeteneğinizi hangi konularda gösterebileceğiniz hakkında bilgi edinmeye çalıştıkları bir sorudur. Bu ben grafik tasarımcı olmak istiyorum çünkü… cevabı değil ben sizin şirketinizdeki grafik tasarım pozisyonunda olmak istiyorum çünkü… tın cevabı olmalıdır. İlandaki pozisyona uygun olduğunuzu yine kullandığınız programlardan, daha önce yaptığınız işlerden ve varsa konu ile ilgili özel ya da başarı hikayenizden tam olarak burada bahsetmelisiniz. Bir başarı hikayeniz var ama pozisyon ile ilgili değilse özgeçmiş sorusu bölümünde bu hikayeden mutlaka bahsetmiş olun.

4-Yaratıcı tasarım sürecinizden bahseder misiniz?

Bu soru ya da benzer sorular size daha çok ajanslardan ya da yoğun tasarım işi olan şirketlerden gelebilir. Baştan başlayıp bir işi nasıl bitirdiğinizi hızlı bir şekilde özetlemenizi beklerler. Örneğin şöyle diyebilirsiniz: Brief çok önemlidir bir işe başlamadan önce doğru ve açık bir şekilde brief’i kendime not alırım ve fikri geliştirebilmek için, briefin ayrıntıları ve ilgili sorular sorabileceğim biri varsa, sorabildiğim kadar çok soru sorup işin tüm ayrıntılarını müşteriden öğrenmeye çalışırım. Bu bir şirket ya da kişiyi tanımlayabilecek 3 kelime isterim ve ne tasarlarsam tasarlayayım aklımdan bu üç kelimeyi çıkartmadan tasarım yaparım. Daha sonra elimdeki verilerle birlikte biraz web araştırması yaparım ki hem markanın nasıl işler yaptığını kavrayayım hem de rakip şirketleri, bu sektörde ortaya konmuş işleri incelerim. Benim tasarlayacağım işin daha önce yapılmış olmaması ama aynı zamanda pazara çok yabancı da olmaması gerekir. Sonrasından bir kaç kez beyin fırtınası yaparım ve ortaya akıllıca ve markaya uygun fikirler bulurum, bunları tek tek yazarım ve yöneticim  ya da varsa takım arkadaşlarımla fikir alışverişinde bulunurum. Bu aşamada beyimdekileri kağıda dökmek için ufak karalamalar yaparım. Bu fikirlerden en beğendiklerimi ayrıntıları ile müşteri ile konuşup onay aldıktan sonra bilgisayarda dijital çizim yapmaya başlarım.

5- Bitirdiğiniz bir işte müşteriden aldığınız yorum hoşunuza gitmez ve müşteri ile aynı fikirde olmazsanız ne yaparsınız?

Bu oldukça hileli bir soru şirket burada size yaptığın işi beğenmez de değiştir dersem tepkin ne olacak diye soruyor açıkça. Şunu unutmayın ki bir şey tasarlıyorsanız bir karar verip bazı kurallara uyup öyle tasarım yaparsınız bunları anlaşılabilir bir dille müşteriye anlatabilmeniz ve gerekirse eski fikirleri bir kenara bırakıp baştan başlamanız gerekebilir. Sonuçta kendiniz için değil bir marka için tasarım yapıyorsunuz.

6- Sizce iyi bir tasarımcının olmanın sırrı nedir?

Bir önceki soruya atıfta bulunan bir sorudur ve şirket sizin bu soruda egonuzu ne kadar kenara atabildiğinizi ölçer. Siz bu soruya iyi bir tasarımcı olmak, programları efektif ve hızlı kullanmak gibi cevaplar verebilirsiniz ama ben olsaydım şöyle cevap verirdim. ‘’Tasarımcı bir sanatçı değildir. Sanat sanat için keyif için yapılırken tasarım bir sorunu çözmek için tasarlanır. Bir tasarım yaptını çok güzel bir iş ortaya çıktı harika görünüyor ama size verilen görev çerçevesinde sorunu çözmüyorsa iyi bir tasarım değildir. O yüzden iyi bir tasarımcı tasarımları ile yaratıcı çözümler sunabilen, her türlü eleştiriye açık ve egosunu bir kenara koyabilecek nitelikte olmalıdır. ‘’

7- Teslim tarihi yaklaştığında, stres altında çalışmak zorunda olduğunuz zamalardan bahseder misiniz?

Eminim bunu herkes yaşamıştır, okulda dahi sınav dönemi geldiğinde bir stres altında çalışma yapma zorunda kalmışsınızdır. Aslında yine karşı tarafın bilmek istediği şey zamanı nasıl yönettiğiniz, stres ve baskı ile nasıl başa çıktığınızdır. Bana bu soru sorulduğunda cevabım zamanımı planladığım yönünde olacaktır. Keza gün gün neler yapacağım bellidir, hatta bunun için wunderlist, asana gibi proje zaman yönetim programları da kullanırım ve yöneticimin ile de bu planı paylaşırım. Her bir günün görevi bittiğinde bitti olarak işaretlerim ve böylece hiç strese girmeden bazen teslim tarihinen önce bile işleri bitirdiğim olur. Eğer teslimata yetişmeyecek ise bunu farkettiğim anda kimleri bilgilendirmem gerekiyorsa bilgilendiririm. Böylece müşterinin beklentisini de yönlendirmiş olurum.

8- Takım çalışmasında uygun musunuz yoksa yalnız mı çalışırsınız? (Bir takımın parçası olarak nasıl iş birliği yaparsınız)

Burada diğer çalışanlar ile nasıl iletişim kuracağınızı bilmek isterler. Eğer var olan bir takımın içinde yer alacaksanız uyum sağlamanız önemlidir. Bunu nasıl yapacağınızı, ya da buna istekli olup olmadığınızı bu soru sayesinde anlarlar.

Buna benim cevabım: tasarım zaten iş birliği gerektiren bir süreçtir, birilerinin sorunlarını çözmek için tasarım yaparız. Aynı tasarımda olduğu gibi, müşteri ile işbirliği içinde olmak için, nasıl doğru iletişim kurmaya çalışıyorsak bir takım parçası olmak için de doğru iletişim buna çözüm olacaktır. Takım elemanları birbirlerine rahatlıkla sorular sorabilmedir. Her zaman takım çalışmasında herkes birbirinden bir şeyler öğrenir ve öğrenmelidir de. İyi bir iletişim bunun anahtarıdır.

Eğer sizinde iş görüşmesinde, mülakatlarda aldığınız sorular varsa ve ben burada onlardan bahsetmediysem lütfen yorumlar kısmında bana yazın, ben de o sorulara kendimce cevap vermeye çalışayım. Benim sorduğum soruların cevaplarını belki benim cevaplarımdan çok daha güzel şekilde cevaplayacak olanlar mutlaka vardır, hatta dilerseniz bu soruların cevaplarını da kendi işinizi göre verin ve yine yorumlar kısmına yazın, böylece biz de bu kanalın bir parçası olarak daha farklı bakış açıları görmeye başlayalım ve birbirimizden daha çok şey öğrenelim aynı takım çalışmalarında olduğu gibi.